by and by

  1. kısa zamanda, hemen, şimdi, birazdan.
    The clouds will dissappear by and by.
  2. Adverb yakında, çok geçmeden.
yakında
Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 17. Maddesinin
Uygulanmasına İlişkin Deniz Yoluyla Yapılan Kaçakçılıkla Mücadele Anlaşması
Proper Name, Law
Kolluk Kuvvetleri Tarafından Kuvvet ve Ateşli Silah Kullanılması Hakkında Temel İlkeler Proper Name, Law
aşağılık ve bencil saiklerle hareket etmek Verb
sayıca ve değerce çoğunluğun onayını almak Verb
kan ve kayın hısımları Noun, Law
araba alıp bedelini aylık taksitlerle ödemek Verb
araba alıp bedelini taksitlerle ödemek Verb
genellikle, genel olarak, umumiyetle, çoğunlukla, geniş anlamda, en geniş kapsamı ile, bütünü ile, tüm
olarak.
By and large, your idea is a good one: Fikriniz, genel olarak iyi bir fikir.
genellikle, bütünü ile, bütün kapsamiyle, bütün/tüm olarak, geniş anlamda.
There were bad days, but
itwas a pleasant summer, by and large: Bazı kötü günler oldu ama genellikle yaz güzel geçti.
zaman zaman, aralıklı olarak, fasılalarla, gayrımuntazam bir şekilde.
He had worked on the invention
by fits and starts for several years.
rastgele, arasıra, düzensiz olarak. aklına estikçe.
work by fits and starts: düzensiz/aklına estikçe çalışmak.
Allah bilir nasıl!
hızla, süratle, dev adımlariyle.
Economic growth is increasing by leaps and bounds.
büyük hızla, çok çabuk/süratle. dev adımlariyle.
We are progressing by leaps and bounds: Dev adımlariyle ilerliyoruz.
...'nın emrine ve hesabına
bütün gücüyle, olanca kuvvetiyle, canını dişine takarak.
He worked with all his might and main.
gelecek, istikbal. Noun
Dernekler Tarafından Bastırılacak Alındı, Ayni Yardım Teslim ve Ayni Bağış Alındı Belgeleri ile Gider Makbuzları Hakkında Tebliğ Proper Name, Law
Kara yolu ile yük taşımacılığı ve taşımacılık hizmetleri (NACE kodu: 49.4) Noun, Trades-Professions
orsasına, pupayelken, yelkenler tam şişmiş olarak.
sailing full and by.
kavgada/münakaşada altetmek, alaşağı etmek, üstün gelmek, sıkışık duruma sokmak.
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun Proper Name, Law
sınama ve yorulma yoluyla öğrenme
yalan dolanla geçimini sağlamak Verb
dev adımlarıyla ilerlemek Verb
Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Protokol Proper Name, Law
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliği Proper Name, Law
(fiyatlar) yukarı fırlamak Verb
kurallar ve tüzükler Noun
düzensiz çalışmak Verb
iyi günde kötü günde birinin yanında olmak Verb
iyi günde kötü günde birine destek olmak Verb
kalkıp oturarak oy kullanma
rastgele çalışmak Verb
ikide bir durarak çalışmak Verb